Bir Birleşmiş Milletler zirvesi daha sona erdi. Birçok ülke lideri konuşmalar yaptı ve dünya sorunları karşısındaki görüşlerini dile getirdiler. En öne çıkan konu haklı olarak yıllardır olduğu gibi çok kutuplu dünya gerçeği ve onu kabul etmemekte direnen ABD’nin Ortadoğu’da yarattığı felaket oldu.
Aslında BM bu toplantısında üye 193 ülkenin 2030 yılına kadar gerçekleştirilmesi gerekli bir dizi hedefleri önüne koydu ve onaylandı. Bu tür hedefler BM gündeminden zaten düşmüyor. 2000 yılına girdiğimizde BM önüne Milenyum Hedefleri adında 15 yıllık bir dizi hedefte anlaşmıştı. Ancak bu hedeflere ulaşılamayacağı çoktan anlaşılmış ve tartışılıyordu. Şimdi 70 yıl toplantısında buna bazı yeni eklentiler ile yeni bir ad verilerek Yapılabilir Kalkınma Hedefleri (YKH) dendi. Liderler toplantıda buna imza attılar.
YKH’da 17 tane hedef konuluyor ve içinde toplam 169 tane alt başlık var. “İnsanlık, kalkınma, insan onuru, dünyamız, adalet ve işbirliği” başlıkları öne çıkıyor. Hedef 2030 yılına kadar yeryüzünde hiçbir aç insanın kalmaması, cinsler arasında eşitliğin sağlanması, cahilliğin kurutulması, her yaşta insanın sağlıklı yaşamasının sağlanması ve herkese ödeyebileceği, güvenilir, elde edilebilir modern enerji garantisi verilmesidir.
Bu konuyu gündemleştiren belki de tek ülke Venezüella Başkanı Maduro oldu. Kabul edilen hedeflerin tartışılması gerektiğini söyledi. Hedeflere kimsenin bir itirazı olamazdı ama dünyanın bu yapısı içinde bu hedeflere varmanın imkânsız olduğunu anlatmaya çalıştı. Gerçekleşmesi için “tam bir sistem değişikliği gereklidir” dedi.
“Sadece ekonomik sistemde derin değişiklikler, yeni liberal düşüncenin dayattığı sistemde kesin ve toptan değişikler yaparak burada önerdiğimiz hedeflere varıp, bunu koruyabiliriz” dedi. Kısacası kapitalist sistemle bu hedeflere varılamaz. Hedefe varmak için 2030 yılına kadar her yıl 3,5-5 trilyon dolar gerekecek. Var olan küresel eşitsizlik içinde bu paranın nasıl sağlanacağı konusu belirlenmemiş. Maduro dünya liderlerine “açlık ve gelir dağılımındaki eşitsizlik geçmişten gelen sömürgecilik ve köleci sistem içeriği içinde ele alınmalıdır” dedikten sonra ekledi: “Eğer yoksulluğun üstesinden gelmek istiyorsak o zaman yoksula devlet yönetimini verelim, haydi halkları iktidar yapalım.” Yani dünyada yoksulluğun kalkması, adalet ve eşitliğin sağlanması ancak halk iktidarı ile başlayabilir. Maduro Venezüella halkının bu hedefleri ülkelerinde tartışacaklarını açıkladı. Bizim gibi ülkelerde tartışmak bir yana acaba kaç kişi bu hedeflerden haberdar oluyor?
Maduro aslında böyle bir eleştiri ya da uyarı yapma hakkına sahip yeryüzündeki tek ülkedir. Çünkü 2000 yılında öne konulan BM Milenyum hedeflerini ülkesinde başarmış tek ülke Venezüella’dır. Geçtiğimiz Haziran ayında Roma’da yapılan törende BM Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nden (FAO) ülkesindeki kötü beslenmeyi yarıya indirmeyi başarma ödülü aldı. 2012 yılında aşırı açlığı %50, açlığı da %5 düşürdü. Bolivar devrimi sayesinde Venezüella çocukları okullarında 2 öğün yemek yiyorlar ve ara beslenme alıyorlar. Eskiden bir bardak süt içebiliyorlardı. Venezüella son 10 yıl içinde ülke gıda programına 142 milyon dolar yatırdı ve halkına 25 milyon ton yiyecek dağıttı. Günümüzde Venezüellalıların %95,4’ü her gün 3 öğün yemek yiyebiliyor. Maduro, iktidarın sosyal harcamaları bütçenin %33’ünden %62’sine çıkardığını söyledi.
Venezüella lideri “Önümüze koyduğumuz gibi eğer 2030 yılında her türden yoksulluğu ortadan kaldırmak istiyorsak o zaman yeni bir uluslararası ilişkiler modeli geliştirmeliyiz. Bu da uluslararası hukuka uygun çok kutuplu dünya gerçeğine dayalı olmalıdır” dedi. Ancak böyle bir gerçeklik içinde ülkeler arasındaki ilişkiler demokratikleşecek ve her ülke kendi çıkarına göre bir politik hat çizebilecektir. Şimdiki hali ile BM sadece ABD’nin dayatması, onun çıkarları doğrultusunda kararlar alabiliyor.
Sonuçta BM’nin önüne koyduğu hedefler olan; dünyada aç açık insanın kalmaması, yoksulluğun ve cahilliğin kurutulması, savaşların bitmesi, kadına şiddetin ortadan kalması, sağlıklı bir topluma kavuşması ancak bu ABD ve Batı dayatması sistemin kalkması ile gerçekleşebilecektir. Yoksa bu bozuk düzen bir 70 yıl daha sürebilir.
*Maduro konuşması: Venezüellanalysis.org Lucas Koerner yazısı 28 Eylül 2015
[button link=”http://www.sodap.org/ayse-tansever-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]