İşçi sınıfının görkemli 15-16 Haziran Direnişi bugün örgütsüzlük ve yoksulluk çarkına sıkıştırılmak istenen işçi sınıfımıza 55 yıl öncesinden yükselen bir mücadele çağrısıdır.
15-16 Haziran 1970’de sendikal örgütlenme haklarını savunmak için ayağa kalkan işçi sınıfımız devrimci gençliğin de örgütlü desteğiyle finans kapitale unutamayacağı bir ders verdi. Masa başında yapılan hesaplarla öz örgütlenmesini ortadan kaldırmaya çalışan düzen partilerini direnişle hizaya getirdi. Patronlara ve onların siyasi temsilcilerine geri adım attırdı. Sarı sendikacıların ihanetini bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.
Bugün hiç kuşku yok ki işçi sınıfımız çok daha ağır koşullarda yaşamaya zorlanmaktadır. Milyonlarca işçi aylardır açlık sınırının altına inmiş olan asgari ücrete talim edilmektedir. Grevler keyfî gerekçelerle yasaklanmakta, işçi sınıfının eşit işe eşit ücret talebi muhalif görünümlü işverenler tarafından dahi akıl almaz suçlamaların ve işten çıkarmaların gerekçesi yapılabilmektedir. En sıradan Anayasal hakların kullanılması için işçilerin uzun süreli direnişleri göze alması gerekmektedir.
Saray rejiminin işçi düşmanı ekonomi bakanı, işçilerin mağduru olduğu enflasyonun düşmesi için işçilerin daha da yoksullaştırılmasını tek çare olarak göstermektedir. Enflasyon düşmemekte, işsizlik artmakta, çalışma süreleri uzamakta, örgütsüzlük büyümektedir. Çocuk yaşlı demeden işçiler iş cinayetlerinde her gün üçer beşer katledilmektedir. İşsizlik sigortası dahi patronlara teşvik olarak kullanılmakta, işsizlerin yararlanma koşulları giderek zorlaşmaktadır.
İşte bu koşullar düşünüldüğünde 15-16 Haziran Direnişi’nin işçiler için geçmişi değil de geleceği temsil ettiği rahatlıkla görülebilir. Bu cehennem koşulları ancak direnişle, örgütlülükle kırılır. İşçinin açlığından korkmayanların yönettiği bir ülkede demokrasi de ekmek de barış da hepimize haramdır.
15-16 Haziran Direnişi’nden öğrendiklerimizle “yaşanacak ücret herkesin hakkıdır” mücadelesini büyütelim. Faşizme karşı demokrasi mücadelesiyle, halklara barış kavgasını ekmeğin büyütülmesi davamızla birleştirelim. Emeğin mücadelesini zorbalıkla, kayyımlarla boğmak isteyen gözü dönmüşlüğe karşı birleşelim.
Yaşanacak Ücret Herkesin Hakkı!
İş! Ekmek! Adalet!
Herkese Ekmek Herkese İş, Zafere Kadar Direniş!