“Yeni Dönem,” Ama Nasıl?
Mehmet YILMAZER
13 Eylül 2010
“Evet” oyları beklenenin üstünde. AKP cephesinde zafer şenlikleri yapılıyor. “Hayır”cılar büyük bir hayal kırıklığı içindeler. Referandum sonuçları neleri ortaya koydu?
CHP’nin referandum propagandasında öne çıkarttığı “villa” tartışması gibi konuların etkisinin çok sınırlı olduğu anlaşılıyor. Aynı zamanda yoksullara sahip çıktığı iddiasında olan CHP’nin bu konuda inandırıcı olamadığı açıktır. Eski CHP çizgisinden yarım yamalak bir kopuş ancak bu kadar sonuç yaratmıştır.
Öte yandan, AKP’nin “açılım”la ülkeyi bölünmeye götüreceği üzerine propagandasını oturtan MHP, bunu kendi tabanına bile anlatamamış, yıllardır körüklenen şovenizmin de bir doyum noktasına gelip dayandığı ortaya çıkmıştır.
AKP politikalarına karşı çıkmak yetmiyor. Kitlelerin mevcut cumhuriyet kurumları ile arasının hiç de iyi olmadığını bu referandum bir kez daha kanıtlamıştır. Yeni siyasal programlar ortaya konulmadıkça, eskiyi savunmanın artık politikada kazandıracağı bir şey kalmamıştır.
Referandumun gerçek galibi ise “boykot” cephesidir. Üstünde neredeyse tüm medya ve iktidar kurumları tarafından baskı kurulan, binbir yanıltıcı haber ile Kürtlerin büyük çoğunluğunun aslında “evet” oyu kullanacağı üzerine yapılan spekülasyonlara rağmen, boykot cephesi önemli bir başarı kazanmıştır.
Başbakan, referandum sonrası konuşmasında “ileri demokrasi”den söz ederken Kürt Halkının bu demokrasi oyununu reddettiğinin ne ölçüde farkındadır? AKP bundan sonra yüzde 58 “evet” oyunun sarhoşluğu ile mi davranacaktır; yoksa “boykot” cephesinden gelen güçlü mesajları algılayarak mı?
Başbakan konuşmasında aynı zamanda “yeni bir dönemin” başladığını ilan etti. Bu dönemin gerçekten “yeni” olabilmesi her şeyden önce iktidarın “Kürt sorunu”na yaklaşımına bağlıdır. Genel seçimlere kadarki zaman aralığında politik gündemin ilk maddesi Kürt sorunu olacaktır. Buna bağlı olarak “yeni anayasa” tartışmaları şekillenecektir.
Kürt Halkı “boykot”la sorunun daha fazla oyalanamayacağı yolunda güçlü bir mesaj verdi. Öte yandan, yaptığı “açılım”ın altında kalan AKP şovenizmin gazabından ürkerek geri adım attı. Referandum sonuçları bu şişirilmiş canavarın sınırlarını ortaya koydu. Elbette bu canavarın tek sahibi siyasal planda MHP ve CHP değildir. AKP de buna dahildir. Artık “özerklik” ve “İmralı ile görüşme” dahil tabu konular gündelik tartışmaların içine girdi.
İktidar “yeni dönem” için en zorlu sınavı Kürt sorununda verecektir. “Demokrasi” havariliğine soyunan AKP artık orduyu ve yargıyı diline dolayarak itibar kazanma dönemini geride bırakmıştır. Zaten bu bilek güreşinden “demokrasi” çıkmaz, olsa olsa siyasal islamın biraz daha yolu açılır.
Evet, referandum sonrası yeni bir siyasal dönem başlıyor. Kürt sorununun bugüne kadarki yollarla oyalanamayacağı bir dönem!