[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Güncel Yorum
  • /
  • Neoliberal Belediyeciliğe Karşı Halkın Belediyeciliği / M.SÖNMEZ

Neoliberal Belediyeciliğe Karşı Halkın Belediyeciliği / M.SÖNMEZ

13 Ocak 2009

Neoliberal Belediyeciliğe Karşı Halkın Belediyeciliği

Mustafa SÖNMEZ

12 Ocak 2008

Yerel yönetimlerin, daha dar anlamda belediyelerin, tarihsel süreç içindeki işlevi, kapitalizmin, sermaye birikim süreçlerinin, modellerinin, dolayısıyla kentlerin gelişimiyle yakından ilgilidir.

Sanayi kapitalizminin başat olduğu dönemlerde kentli nüfusun ağırlığını oluşturan ücretlilerin yaşadığı kentlerde belediyeden beklenen, ağırlıkla ücretli sınıfın (işçilerin ve kamu çalışanlarının) ve ailelerinin konut, ısınma, ulaşım, kreş, dinlenme vb. ihtiyaçlarının asgari maliyetlerle karşılanmasına yarayacak hizmetleri yerine getirmesi, böylece sanayiciye işgücünün maliyetini en aza indirecek dışsal ekonomiyi sağlamaktı. Artık değerin daha çok sanayiden sağlandığı bu sermaye birikimi süreci, Merkez kapitalist ülkelerde 17-18. yüzyıllardan 20. yüzyıla, Türkiye gibi çevre-bağımlı ülkelerin birçok kentinde ise 19. ve 20. yüzyıllarda geçerli oldu.

Azami karın, ağırlıkla sanayiden değil de, başta finans olmak üzere sanayi dışı alanlardan elde edilmeye başlandığı, dolayısıyla, kentlerin sanayi ücretlileri yerine, daha çok hizmet sektörü çalışanlarının, mavi ve beyaz yakalıların ikamet ettiği mekânlar haline geldiği 1980 sonrası dönemde kentler, dolayısıyla belediyeciliğin işlevi de değişti.

Değişen şuydu: Uluslararası kapitalizm, 1980’lerden başlayarak, mal ve sermaye ihracını dünyanın tüm coğrafyalarına ihraç etmeye başladı. Adına küreselleşme denilen bu süreç, çok hızlı bir mal ve sermaye ihracı ile gerçekleşti. Bunun için de IMF-Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi başlıca kuruluşlar tüm dünyada, “piyasa”nın “devlet komuta”sının kesinlikle yerini alması gerektiğine hükmettiler. Piyasaya her şeyin terk edilmesini, piyasanın her şeye kadir olduğunu, bu yapılırsa verimliliğin en yüksek düzeye çıkacağını, kamu müdahalesinin ise kaynak ısrafına yol açtığını iddia ettiler; bunu bir amentü gibi tüm dünyaya kabul ettirdiler.

İstenen, hemen her alanın piyasaya terk edilmesi, kamu kontrolünden çıkarılması, mal serbestisi için gümrüklerin indirilmesi, sermaye serbestisi için tüm kambiyo kontrollerinin kaldırılması, sermaye giriş-çıkışlarının serbest bırakılması, yabancı sermaye giriş-çıkışı önündeki tüm engellerin kaldırılmasıydı. Her şey metalaşmalı, fiyatlanmalı, her şey ticarileştirilmeliydi. Kamusal mal ve hizmet üretimleri özelleştirilmeliydi.

Yerele de neoliberalizm

Bu piyasalaşma, metalaşma, ticarileşme, özelleştirme furyası, kamuda merkezi yönetimi olduğu gibi yerel kamusal alanları da kapsamalıydı. Böylece, bu küreselleşme döneminde belediyeler de bu neoliberal furyanın etkisi altına alındı; Keynesci dönemin belediyeciliğinin yerini, artık neoliberal belediyecilik almaya başladı.

Doğal olarak, öncelikle Merkez-emperyalist ülkelerin metropollerine, kentlerine hakim olan neoliberal belediyecilik, kısa sürede, aralarında Türkiye’nin de olduğu çeper Avrupa’nın, Asya’nın, Latin Amerika’nın, Afrika’nın, kısaca Güney dünyasının metropol ve kentlerine de hakim kılındı.

Artık-değerin esas olarak sanayi kapitalizminden elde edildiği ve büyük kentlerin azman sanayi kentleri olduğu döneme ait belediyecilik de değişti; küreselleşme dönemiyle birlikte, artık-değerin sanayi dışından da elde edildiği, sanayi dışındaki hizmetlerin daha çok metalaşması, ticarileşmesi ile kabuk değiştiren kentlerde neoliberal belediyecilik hakim kılındı.

Neoliberal belediyecilikle, her şeyden önce, kent toprağı, kent arsası daha bir önem kazanıyor, dolayısıyla kent arsası  rantı üretimi, spekülasyonu ve paylaşımı, belediyeciliğin odağına yerleşiyordu. Kentlerin, sanayi azmanı oldukları dönemde, sanayi işçilerinin konutlarının kurulduğu alanlar dahil olmak üzere, şimdi merkezi kent arsaları ticarileşecek “steril” alanlar yapılmak üzere “kentsel dönüşüme” uğratılacak alanlar olmalı, ücretli konutları kent çeperlerine taşınmalı, yeni göçenler, işsizler, vasıfsızlar “varoş”larda, uydu kentlerdeki bloklarda istif edilmeliydi. 

Neoliberal belediyecilik için başköşeye oturan kent arsası rantının üretimi ve spekülasyonuna eşlik edecek ikinci öge, belediyeden beklenen mal ve hizmet üretiminin daha çok metalaşması, ticarileşmesi, daha çok özelleştirilmesi oldu. Kentlinin tükettiği doğalgaz, su, elektrik, ulaşım, kreş, otopark vb mal ve hizmetler, artık daha çok  “meta” haline getirilip satılmalı, özellikle de belediye üretimi değil, taşeronlar ya da özelleştirmelerle sermayenin alanına sokulmalıydı. Ve yapıldı da.

Küreselleşme döneminde, bazı büyük kentler, metropoller, dolayısıyla metropol belediyeleri, daha iddialı rollere talip oldular; küresel kent olmak!..

Aralarında İstanbul’un da olduğu bazı büyük kentler, küreselleşen dünyanın kontrol kuleleri olmaya soyundular. Daha da ötesi, küresel işbölümünü tayin eden Merkez ler tarafından bu role özendirildiler ve adeta, bulundukları ülkeden bağımsız bir coğrafya gibi, metropolü küresel bir kent olarak donatıp bezeyerek, küresel sermayenin hizmetine sunmaya özendirilip, yarışa sokuldular.

Ara özet; Küreselleşme süreciyle avdet eden neoliberal belediyecilik, ülke(ler) bütününe hakim kılınan piyasalaşma, özelleşme, ticarileşme sürecinin  akışına sokulup, neoiberalleşmeyi yerel yönetime de taşıdılar. Kent arsası rantı ön plana çıkarılıp buradan devşirilecek rantların üretimi ve dağıtımı belediyeciğin odağına otururken, belediyeden üretimi beklenen mal ve hizmetlerin  ticarileşip metalaştırılması ve özelleştirilmesi buna eşlik etti. Belediyenin verdiği hizmeti üreten çalışanları, hizmeti özelleştirip, taşerona aktararak, belediye çalışanının sayısını en aza indirip, onlara en az ücreti ödeyip ve azami “verimi” elde etmek bir başka hedef haline getirildi.

Türkiye’de neoliberal belediyecilik

Türkiye’de neoliberal belediyecilik, 1980 sonrası başladı. 24 Ocak 1980 Kararları ve onu tamamlayan 12 Eylül askeri diktatörlügünün eşliğinde inşa edilen dışa açılmacı, neoliberal birikim modeline paralel  olarak  belediyecilik de kabuk değiştirdi ve neoliberal belediyeciliğin icrasına 1984 seçimleri ile başlandı.

ANAP’ın hükümet ettiği 1989’a kadar geçerli kılınan bu model, bir dönemlik SHP belediyeciliği kesintisinin ardından,  Refah Partisi’nin liberal kanadı ve yine merkez sağ DYP–ANAP  ile ANAP  taklitçisi AKP eliyle bugüne kadar icra edildi.

Birinci tespit şu: 1980 sonrasının dışa açılmacı politikaları ile Türkiye, hızla dünya ekonomisi ile bütünleşti. Bu, daha yüksek mal ve sermaye bütünleşmesi ile olurken iç dinamikler de çok hızlı bir değişime uğradı. Bu değişimlerden en önemlisi, kır-kent nüfus bileşiminin iç göçlerle hızla değişimi, sonuçta kentleşme oranının yükselmesiyle oldu. Öyle ki, daha 1970’de kent nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 29’u, 1980’de ise yüzde 36’sı iken bu oran 1990’da yüzde 51’i aştı.  Takip eden 10 yıl sonra, yani 2000’de kentli nüfus yüzde 57’ye, 2007 nüfus sayımında da yüzde 70’e çıktı.

Neoliberal politikalar, tarıma verilen devlet desteklerinin azaltılmasını telkin etti. Bunun yanında, tarımın kullandığı traktör, gübre, ilaç vb. girdilerdeki müthiş fiyat artışları ile baş edemeyen kır nüfusu, tarımı terk edip kentlere göçtü. Sonuçta, istihdamın tarım-tarım dışı  bileşimi de kısa sürede muazzam bir değişim geçirdi. 1990’a kadar başa baş görünen istihdamda tarım ve tarım dışı, bu tarihten sonra hızla açıldı ve tarım dışı, dolayısıyla kent istihdamı hızla arttı. 2007 sonuna gelindiğinde tarım dışı istihdam, toplamı 23,5 milyonu aşan istihdamın yüzde 75’ine ulaştı.

Bu ölçüde kapitalistleşme, kentleşme, haliyle, belediyelerde nicelik ve nitelik değişimini de getirdi. Kent boyutuna ulaşan yerleşim yeri sayısı arttıkça, belediye sayısı da arttı. Nüfus kentlerde yığıldıkça, “mahalli idare” birimlerinin (ağırlıkla belediye olmak üzere Özel İdare, muhtarlıklar vb.) yaptıkları harcamalar da arttı. Nitekim, bunu mahalli idare harcamalarının milli gelirdeki payında görebilmekteyiz.

1975’te GSMH içinde yüzde 1,3 paya sahip olan mahalli idare bütçelerinin 1990’a gelindiğinde payının yüzde 2,75’e çıktığı, 2000’de yüzde 4,73’ü bulduğu ve izleyen yıllarda da yüzde 4’e yaklaştığı görüldü (Kaynak; DPT verileri ve 2009 Kalkınma Programı. Yerele kaynak aktarımının artırılmasının nedenlerini,  neoliberalizmin Dünya Bankası ve AB’ce de desteklenen devleti küçültme projesinin bir parçası olan Yerel Kalkınma Stratejisi üstünden, ayrıca  tartışmak gerekir).

Bölgesel farklılaşma…

Neoliberal politikalarla, gelişme-kalkınma, piyasanın, daha doğrusu küresel rüzgarın savurduğu yere terk edildiği için,  planlı gelişme ve bölgesel denge duyarlılıkları  toza, dumana karşıtı. Sonuçta zaten ürkütücü olan bölgelerarası eşitsizlikler, 1980 sonrası dönemde daha da hızlı büyüdü ve kentler arasında da çok eşitsiz bir gelişme yaşandı. Marmara ve Ege, kısmen Akdeniz’deki kentler daha hızlı büyürken, geri kalan bölgelerdeki, özellikle de Doğu ve Güneydoğu’daki kentsel gelişme çok gerilerde kaldı. Buralarda olağanüstü nüfus yığılması yaşanmasına karşın, bu kent belediyelerinin kısıtlı bütçeleri, kentli nüfusun ihtiyaçlarının çok az kısmını karşılayabildi. Bu durum, Merkezden belediyelere aktarılan kaynakların eşitsizliğini de artırdı. Gelişen kentler daha çok kaynak  ihtiyacı belirtip daha çok kaynak kullanır oldular. 

Muhasebat Genel Müdürlüğü ve TÜİK kent nüfusu  verilerine göre, 2007’de kişi başına yerel yönetim harcaması 792 YTL iken, bu Kocaeli için 1737 YTL, Muğla için 1289 YTL, Ankara için 1099 YTL’ye çıkarken Diyarbakır’da 533 YTL’ye, Ağrı için 331 YTL’ye  iniyordu. (Kaynak; İllerin Mahalli İdare Harcamaları toplamı, 2007 kent nüfuslarına bölünerek elde edilmiştir. Bazı illerin İl Özel İdarelerine Merkez’den aktarılan kaynakların büyüklüğünün, kişi başına mahalli idare harcamasını yükselttiğini, bunların Valiliklerce farklı amaçlarla kullanıldığını göz önünde bulundurmak gerekir.)

Rantçılık, piyasacılık…

2004’te işbaşına gelen AKP belediyeleri, öncülleri olan Refah Partisi dönemindeki iktidarlarının devamı olarak neoliberal belediyecilik uygulamalarını pekiştirdiler. Bir taraftan, belediye çalışanlarına uyguladıkları anti-sendikal uygulamalar ve esnekleştirmeler, taşeronlaştırmalarla neoliberalliğe giriş yaparken, hızla  belediyeciliği piyasa koşullarına açtılar. Hizmetleri daha çok metalaştırıp ticarileştirdiler.

Başta İstanbul kent arsası olmak üzere büyük kent arsaları üstünde olağanüstü rantların yaratılmasına uygun imar düzenlemelerine giderken, bundan büyük sermayenin dev gökdelenler, kuleler inşa ederek yararlanmaları için gerekli koşulları hazırladılar, kamuya ait değerli kent arsalarını, kamu gayrimenkullerini (Karayolları, İETT Garajı gibi)  özelleştirme portföyleri içinde satışa sundular.

Özellikle büyük kent rantlarından AKP’ye yakın, dini cemaat mensubu yeni burjuvaların faydalanmasına da  özen gösterdiler (İstanbul’un en yüksek kulesi Safir’in AKP’li Kiler’e ait olması gibi). Yanı sıra, imar yolsuzlukları ile sağlanan rüşvetlerle kişisel ve partisel çıkarlar sağlamanın, yargıya da yansıyan birçok pratiğini fütursuzca sergilediler (Örnek; CHP’li Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı AKP’li Şaban Dişli skandalı.) 

Özellikle son yıllarda, ülke genelinde kent nüfusunun kullandığı mal ve hizmet fiyatları, ortalama enflasyonun bir hayli üstünde belirlendi. 2003-2008 dönemindeki bazı kentsel mal ve hizmet üretimindeki fiyat artışlarının, aynı dönemin yüzde 69 dolayındaki TÜFE’nin oldukça üstünde gerçekleştiği görüldü. Bunlardan özellikle doğalgazdaki artışın yüzde 177’yi bulması, kiraların yüzde 172’ye yakın artmış olması çarpıcıdır. Keza metro ücretlerinin yüzde 114, vapur ücretlerinin yüzde 108 artmış olması da ilginçtir.

“Sadaka” politikalarında belediyeler

Neoliberal ekonomik politikaların en önemli sonuçlarından biri gelir dağılımını bozması ve yeterli istihdam yaratmayarak işsizliği artırmış olmasıdır. Özelliklere kent yoksulluğunun hızla tırmandığı AKP iktidarında, yoksulluğa pansuman ve bunu oya tahvil etmeye yarayan  “hayırsever politikalar”ı ya da “sadaka politikaları”nı uygulamada da belediyelere önemli görevler verildi.

AKP’nin “hayırsever” etiketli sadaka politikasının en önemli araçlarını Yeşil Kart, belediyelerin nakdi ve ayni yardımları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile AKP yandaşı özel sektör, cemaatler, vakıflar ve dernekler oluşturdu. AKP, bunlarla önemli bir ağ oluşturmuş ve bir yandan yoksulluğu derinleştiren neoliberal politikaların icracısı olurken, bunu perdeleyerek derinleştirdiği yoksulluğa, “sadaka” politikalarıyla müdahil olmuş ve bunu da oya, tabana tahvil etmiştir.

AKP’li belediyelerin hemen hemen tümünde “muhtaçların” başvurusu durumunda gıda, yakacak, barınma ve giyim yardımı yapan birimler oluşturulmuştur. Kömür ve erzak yardımı ile ramazan çadırları AKP’li belediyelerin bildik  faaliyetleri arasına girmiştir.

Bu yardımların kaynaklarının belediye bütçelerinde yer almadığı, daha çok belediye ile iş yapan, tedarikçi tüccarlardan, müteahhitlerden alınan bağış/yardım havuzlarından sağlandığı bilinmektedir.

Neoliberal politikaların yarattığı tahribat ve tahakküm, artan ölçüde emekçilerin, yoksulların, toplumun hücre yapısını değiştirdi. Yoksulluğun ve eşitsizliğin derinleşmesi, güvencesizliğin artması emekçilerin ve yoksulların acil-ferahlatıcı uygulamalara olan ihtiyacını ve bağımlılığını artırdı. Bu kitlelerin politik tercihlerinde de bu ihtiyaç ve bağımlılık başat rol oynuyor. İşte tam bu noktada AKP’nin, diğer mecraların yanında, belediyeleri de bu politikaların mağduru olan kitleleri yatıştırmada, uysallaştırmada kullandığı görülmektedir.

Büyük Kriz, belediyeler ve 29 Mart

1980 sonrası tüm dünyada küreselleşme, piyasalaşma, özelleştirme sloganlarıyla yürütülen neoliberal politikalar, bu sermaye birikim tarzı, 2008’de ABD’de patlayan finansal krizle tüm dünyada derin bir yara aldı. Merkez ülkelerden, Türkiye gibi çevre-bağımlı ülkelere de yansıyan bu küresel krizin, cari neoliberal politikaların icrasını, bu tarihten sonra aksatmaya, dahası tıkamaya başladı.

Bu durum, Türkiye’de de küçülme, daralma olarak yaşanmaya başlanıldı bile. Dolayısıyla, 29 Mart yerel seçimleriyle yeni bir döneme başlayacak yerel yönetimler, daralan, küçülen bir konjonktürün belediyeleri olacaklar. Bu, belediyelere, küçülen ekonomi ile vergi geliri azalan Merkez bütçeden daha az kaynak aktarımı demek, yerel gelirlerin de azalması, dış borçlanmanın daralması, dolayısıyla daralan bütçelerle belediyecilik demek.

Neoliberal belediyeciliğe devam etmek, belediye emekçileri için anti-sendikal, emek-karşıtı tutum, yeni tensikatlar demek; kaynak için, kent arsalarının, imar yolsuzlukları ile, ne pahasına olursa olsun, peşkeşi demek; belediyece üretilen mal ve hizmetlerin daha fahiş fiyatlarla  arzı demek.

Neoliberal belediyeciliğin alternatifi, zor bir konjonktüre karşın, ön plana demokrasiyi, yerelde demokratik katılımı alan bir yaklaşım olabilir.. Kentlinin, başta barınma hakkı olmak üzere, çağdaş yaşam için gerekli her tür kentsel hizmet hakkını, ucuz ve güvenli ulaşım hakkını gözeten; temiz bir çevre, hijyenik ortam, çocuk ve gençler için oyun, spor, yeteneklerini geliştirebilecekleri sosyal donatılara önem veren bir yerel yönetim anlayışı hakim kılınmaldır.

Kent arazilerinin kullanımı ve kent planlaması ile ilgili karar süreçlerinde, yerleşim, ulaşım ve alt yapı hizmetlerinin sağlanmasında yöre sakinlerinin doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla verdikleri kararlar belirleyici olmalıdır. Kent arazileri üzerinde spekülasyona son verilmelidir.

Demokratik, doğrudan  katılım, yerelde, mahalle, hatta sokak ölçeğine kadar  katılımı ve sorunlara birlikte çözüm üretmeyi öngörmeli, daralan kaynaklara rağmen, kentliye mal ve  hizmetlerin arzının, kar motifiyle değil, ihtiyaç karşılama motifiyle temini ön plana çıkmalıdır.

Kentlinin başta barınma olmak üzere en ekonomik ısınma, ulaşım, temizlik, kreş, sağlıklı çevre haklarını karşılamaya öncelik veren, sosyal yönü ağır basan bir belediyeciliğin, azami katılımla yaşama geçirilmesini öngören bir yaklaşım, şimdi 29 Mart’ta, bu yeni kavşakta, neoliberal belediyeciliğin alternatifi olarak seçmenin önüne çıkabilmelidir.

xosotin chelseathông tin chuyển nhượngcâu lạc bộ bóng đá arsenalbóng đá atalantabundesligacầu thủ haalandUEFAevertonfutebol ao vivofutemaxmulticanaisonbetbóng đá world cupbóng đá inter milantin juventusbenzemala ligaclb leicester cityMUman citymessi lionelsalahnapolineymarpsgronaldoserie atottenhamvalenciaAS ROMALeverkusenac milanmbappenapolinewcastleaston villaliverpoolfa cupreal madridpremier leagueAjaxbao bong da247EPLbarcelonabournemouthaff cupasean footballbên lề sân cỏbáo bóng đá mớibóng đá cúp thế giớitin bóng đá ViệtUEFAbáo bóng đá việt namHuyền thoại bóng đágiải ngoại hạng anhSeagametap chi bong da the gioitin bong da lutrận đấu hôm nayviệt nam bóng đátin nong bong daBóng đá nữthể thao 7m24h bóng đábóng đá hôm naythe thao ngoai hang anhtin nhanh bóng đáphòng thay đồ bóng đábóng đá phủikèo nhà cái onbetbóng đá lu 2thông tin phòng thay đồthe thao vuaapp đánh lô đềdudoanxosoxổ số giải đặc biệthôm nay xổ sốkèo đẹp hôm nayketquaxosokq xskqxsmnsoi cầu ba miềnsoi cau thong kesxkt hôm naythế giới xổ sốxổ số 24hxo.soxoso3mienxo so ba mienxoso dac bietxosodientoanxổ số dự đoánvé số chiều xổxoso ket quaxosokienthietxoso kq hôm nayxoso ktxổ số megaxổ số mới nhất hôm nayxoso truc tiepxoso ViệtSX3MIENxs dự đoánxs mien bac hom nayxs miên namxsmientrungxsmn thu 7con số may mắn hôm nayKQXS 3 miền Bắc Trung Nam Nhanhdự đoán xổ số 3 miềndò vé sốdu doan xo so hom nayket qua xo xoket qua xo so.vntrúng thưởng xo sokq xoso trực tiếpket qua xskqxs 247số miền nams0x0 mienbacxosobamien hôm naysố đẹp hôm naysố đẹp trực tuyếnnuôi số đẹpxo so hom quaxoso ketquaxstruc tiep hom nayxổ số kiến thiết trực tiếpxổ số kq hôm nayso xo kq trực tuyenkết quả xổ số miền bắc trực tiếpxo so miền namxổ số miền nam trực tiếptrực tiếp xổ số hôm nayket wa xsKQ XOSOxoso onlinexo so truc tiep hom nayxsttso mien bac trong ngàyKQXS3Msố so mien bacdu doan xo so onlinedu doan cau loxổ số kenokqxs vnKQXOSOKQXS hôm naytrực tiếp kết quả xổ số ba miềncap lo dep nhat hom naysoi cầu chuẩn hôm nayso ket qua xo soXem kết quả xổ số nhanh nhấtSX3MIENXSMB chủ nhậtKQXSMNkết quả mở giải trực tuyếnGiờ vàng chốt số OnlineĐánh Đề Con Gìdò số miền namdò vé số hôm nayso mo so debach thủ lô đẹp nhất hôm naycầu đề hôm naykết quả xổ số kiến thiết toàn quốccau dep 88xsmb rong bach kimket qua xs 2023dự đoán xổ số hàng ngàyBạch thủ đề miền BắcSoi Cầu MB thần tàisoi cau vip 247soi cầu tốtsoi cầu miễn phísoi cau mb vipxsmb hom nayxs vietlottxsmn hôm naycầu lô đẹpthống kê lô kép xổ số miền Bắcquay thử xsmnxổ số thần tàiQuay thử XSMTxổ số chiều nayxo so mien nam hom nayweb đánh lô đề trực tuyến uy tínKQXS hôm nayxsmb ngày hôm nayXSMT chủ nhậtxổ số Power 6/55KQXS A trúng roycao thủ chốt sốbảng xổ số đặc biệtsoi cầu 247 vipsoi cầu wap 666Soi cầu miễn phí 888 VIPSoi Cau Chuan MBđộc thủ desố miền bắcthần tài cho sốKết quả xổ số thần tàiXem trực tiếp xổ sốXIN SỐ THẦN TÀI THỔ ĐỊACầu lô số đẹplô đẹp vip 24hsoi cầu miễn phí 888xổ số kiến thiết chiều nayXSMN thứ 7 hàng tuầnKết quả Xổ số Hồ Chí Minhnhà cái xổ số Việt NamXổ Số Đại PhátXổ số mới nhất Hôm Nayso xo mb hom nayxxmb88quay thu mbXo so Minh ChinhXS Minh Ngọc trực tiếp hôm nayXSMN 88XSTDxs than taixổ số UY TIN NHẤTxs vietlott 88SOI CẦU SIÊU CHUẨNSoiCauVietlô đẹp hôm nay vipket qua so xo hom naykqxsmb 30 ngàydự đoán xổ số 3 miềnSoi cầu 3 càng chuẩn xácbạch thủ lônuoi lo chuanbắt lô chuẩn theo ngàykq xo-solô 3 càngnuôi lô đề siêu vipcầu Lô Xiên XSMBđề về bao nhiêuSoi cầu x3xổ số kiến thiết ngày hôm nayquay thử xsmttruc tiep kết quả sxmntrực tiếp miền bắckết quả xổ số chấm vnbảng xs đặc biệt năm 2023soi cau xsmbxổ số hà nội hôm naysxmtxsmt hôm nayxs truc tiep mbketqua xo so onlinekqxs onlinexo số hôm nayXS3MTin xs hôm nayxsmn thu2XSMN hom nayxổ số miền bắc trực tiếp hôm naySO XOxsmbsxmn hôm nay188betlink188 xo sosoi cầu vip 88lô tô việtsoi lô việtXS247xs ba miềnchốt lô đẹp nhất hôm naychốt số xsmbCHƠI LÔ TÔsoi cau mn hom naychốt lô chuẩndu doan sxmtdự đoán xổ số onlinerồng bạch kim chốt 3 càng miễn phí hôm naythống kê lô gan miền bắcdàn đề lôCầu Kèo Đặc Biệtchốt cầu may mắnkết quả xổ số miền bắc hômSoi cầu vàng 777thẻ bài onlinedu doan mn 888soi cầu miền nam vipsoi cầu mt vipdàn de hôm nay7 cao thủ chốt sốsoi cau mien phi 7777 cao thủ chốt số nức tiếng3 càng miền bắcrồng bạch kim 777dàn de bất bạion newsddxsmn188betw88w88789bettf88sin88suvipsunwintf88five8812betsv88vn88Top 10 nhà cái uy tínsky88iwinlucky88nhacaisin88oxbetm88vn88w88789betiwinf8betrio66rio66lucky88oxbetvn88188bet789betMay-88five88one88sin88bk88xbetoxbetMU88188BETSV88RIO66ONBET88188betM88M88SV88Jun-68Jun-88one88iwinv9betw388OXBETw388w388onbetonbetonbetonbet88onbet88onbet88onbet88onbetonbetonbetonbetqh88mu88Nhà cái uy tínpog79vp777vp777vipbetvipbetuk88uk88typhu88typhu88tk88tk88sm66sm66me88me888live8live8livesm66me88win798livesm66me88win79pog79pog79vp777vp777uk88uk88tk88tk88luck8luck8kingbet86kingbet86k188k188hr99hr99123b8xbetvnvipbetsv66zbettaisunwin-vntyphu88vn138vwinvwinvi68ee881xbetrio66zbetvn138i9betvipfi88clubcf68onbet88ee88typhu88onbetonbetkhuyenmai12bet-moblie12betmoblietaimienphi247vi68clupcf68clupvipbeti9betqh88onb123onbefsoi cầunổ hũbắn cáđá gàđá gàgame bàicasinosoi cầuxóc đĩagame bàigiải mã giấc mơbầu cuaslot gamecasinonổ hủdàn đềBắn cácasinodàn đềnổ hũtài xỉuslot gamecasinobắn cáđá gàgame bàithể thaogame bàisoi cầukqsssoi cầucờ tướngbắn cágame bàixóc đĩaAG百家乐AG百家乐AG真人AG真人爱游戏华体会华体会im体育kok体育开云体育开云体育开云体育乐鱼体育乐鱼体育欧宝体育ob体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育开云体育开云体育棋牌棋牌沙巴体育买球平台新葡京娱乐开云体育mu88qh88
Share:
prev post next post

Leave a Comment Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Son Yazılar

  • Onurlu barış seçeneği tarihî bir fırsattır!
  • Faşizme kaybettirecek olan nerede olursa olsun güçlü ve birleşik 1 Mayıs’tır
  • Ermeni halkının acılarını unutmuyoruz
  • Geçmiş olsun İstanbul
  • SODAP son gelişmelerde ne görüyor?

Son yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Onurlu barış seçeneği tarihî bir fırsattır!

    Mayıs 13, 2025
  • Faşizme kaybettirecek olan nerede olursa olsun

    Nisan 24, 2025
  • Ermeni halkının acılarını unutmuyoruz

    Nisan 24, 2025

Archives

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021