Esenyurt’ta 8 Mart Gece Yürüyüşü
“Ölümü Yeneceğiz Özgürlüğümüzü Alacağız!”
Esenyurt’ta ikincisi gerçekleştirilen 8 Mart gece yürüyüşünde “Ölümü yeneceğiz, Özgürlüğümüzü alacağız diyen kadınlar” Doğan Araslı Bulvarını trafiğe keserek yürüdü.
Erkek egemenliğine, kapitalizme, kadın cinayetlerine, militarizme, ırkçılığa, şovenizme, yoksulluğa, savaşa, tacize, tecavüze karşı örgütlenme çağrısı yapan kadınlara yoldan geçenler alkış ve kornalarla destek verdi.
Saat 19.30’da Bulut Durağında toplanan kadınların ” Emeğimiz, Kimliğimiz, Bedenimiz, Özgürlüğümüz İçin Örgütlenmeye” Esenyurt Yerel Kadın Platformu pankartı arkasındaki yürüyüşü Cumhuriyet meydanında basın açıklaması ile son buldu.
“Artık yok sayılmak istemiyoruz!”
Basın açıklamasını Tülay Korkutan okudu. “8 Mart kadınların erkek egemenliğine ve kapitalizme başkaldırısıdır. Biz kadınlar erkek egemen kapitalist sisteme artık yeter diyoruz! Ayrımcılığı, tacizi, tecavüzü, kadın cinayetlerini, yok sayılmayı, yoksulluğu, işsizliği, sömürüyü, savaşı, ırkçılığı, militarizmi durdurmak istiyoruz. Biz kadınlar tahakkümsüz, savaşsız, sömürüsüz, özgür ve eşit bir toplum istiyoruz.” dedi.
“Dünyanın yükü bizim sırtımızda”
Kapitalist krizin faturasının kadınların sırtına yüklendiğini ve Neoliberal saldırıların kadınları daha fazla yoksullaştırdığını söyleyen Korkutan;”Kadın istihdamı her gün azalırken kadın emeği güvencesiz alana kayıyor. İş piyasası ile aileyi uyumlulaştırmak adı altında ucuz emek avcılığı yapılıyor. Esnek çalışma, uzaktan çalışma, çağrı usulü çalışma, kısmi süreli çalışma… Sermayeye ucuz işgücü için kapıları sonuna kadar açıyor, kadınlar ise eve kapatılıyor. İşçi dahi sayılmayan gündelikçi kadınlar, ev işçileri camdan düşerek yaşamını yitiriyorlar ancak ” kader” deyip geçiliyor. Bursa’da yakılan, İkitellide boğulan kadın işçiler hep bu kar hırsının kurbanıdır. Biz kadınlar; iş cinayetlerinde yaşamını yitiren kadın işçileri unutmuyor, mücadelemizde yaşatıyoruz.” dedi.
“Evdeki emeğimizin değerini tanıyın!”
Ev işçilerine insanca iş isteyen korkutan, gündelikçi kadınların, ev işçilerinin iş yasası kapsamına alınmayarak ev işçilerinin devlet eliyle kayıtsız alana itildiğini söyledi. Korkutan “göçmen ev işçilerinin sömürüsünde ise sınır tanınmayarak “ev işçileri iş kazaları, meslek hastalıkları, taciz ve tecavüz riskiyle baş başa bırakılıyor” dedi.
“Ev içi emek toplumsallaştırılmadığı gibi her geçen gün ticarileşen sağlık, eğitim gibi neoliberal uygulamalar nedeniyle karşılıksız kadın emeğine göz dikiyor. Kapitalistler evdeki yeniden üretimi bedavaya getirirken, erkeler de karşılıksız emeğimizden faydalanıyor. Evdeki emeğimizin değeri tanınsın, “ev kadınlarına” sosyal güvence ve emeklilik hakkı istiyoruz.
İş yerlerinde eşit işe eşit ücret hakkı hayata geçirilmeli, kadın erkek işçi ayrımı yapılmaksızın tüm işçilerin çocukları için kreş açılmalıdır. Evdeki bakım emeği yükünden kadınlar özgürleştirilmelidir. İş yerlerinde kadınların ve farklı cinsel yönelimlere sahip bireylerin karşılaştığı ayrımcılık, taciz, mobbinge son verilmelidir.”dedi.
Erkek Devlet Şiddetine Son!
Kadınlar erkek egemenliğine boyun eğmediğinde ekonomik, psikolojik, fiziki şiddete uğradığını belirten Korkutan; “Her gün 3 kadın öldürülüyor. Başkaldırımız, isyanımız şiddetle durdurulmak isteniyor” dedi.
Erkek devletin kadının “rızası vardı” diyerek, haksız tahrik indirimiyle erkeği koruduğunu vurgulayan Korkutan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın da kadını değil aileyi önemsediğini söyledi.
Devlet Elini Üstümüzden Çek!
Korkutan; sendikacılar, gazeteciler, devrimci, yurtsever muhalif kadınlar gözaltına alındığını, mahkemelerin, özel yetkili savcıların diktatörlüğü altında olduğunu ve muhalif kadınları susturmak için 8 Mart’a katılmayı, Barış mitingine katılmayı dahi suç olarak gösterdiğini vurguladı.
“Cezaevlerinde çıplak arama işkencesi uygulanıyor. Gözaltında taciz ve tecavüze son. Siyasi tutsaklar serbest bırakılsın.” dedi.Savaşa değil kadınlara bütçe isteyen Korkutan, “Füze kalkanı, predator, savaş uçakları, bombalar, silahlar satına alarak yıllardır ekonomik kaynaklarımızı tüketiliyor. Bu yetmiyormuş gibi AKP hükümeti katliamlar yapıyor. Roboski’de çoğu çocuk 34 köylünün katledilmesi savaşta ısrarın sonucudur. Biz kadınlar ölüm değil özgürlük istiyoruz.” dedi.
“Yerel yönetimlerden kadınlar için hizmet istiyoruz”
8 Mart’tan 8 Mart’a kadınların hatırlandığını söyleyen Korkutan; “8 Mart’ta çiçek, hediye dağıtmayın. Bizim adımıza konuşmayın. Hayatımızı zorlaştırmaktan, haklarımızı gasp etmekten vazgeçin! Biz kadınlar yerel hizmetlerden eşit pay almak istiyoruz.” dedi.Otobüs seferleri 2 katına çıkarılmasını, Sokaklar aydınlatılsın isteyen korkutan; “Her ilçede açılmasını taahhüt ettiğiniz sığınma evlerini artık açın. Erkek şiddetine seyirci kalmayın. Biz kadınlar artık yok sayılmak istemiyoruz. Evde ya da sokakta, okulda ya da iş yerimizde nerede olursak olalım “varız” diyoruz, sesimizi yükseltiyoruz. Ölümü yenmek, özgürlüğümüzü almak için bütün kadınları mücadeleye çağırıyoruz.” dedi.
Halaylarla son bulan gece yürüyüşünde “Geceleri de Sokakları da istiyoruz”, “Erkek Vuruyor Devlet Koruyor” , “Susma Haykır Kadınlar Ölmesin!” , “Savaşa Değil Kadınlara Bütçe”, ” Jin Jiyan Azadi”, Mutfaktaki Tencere Kimin Umurunda Bu Dünyanın Yükü Benim Sırtımda”,” Köle Değiliz Ev İşçisiyiz””Uyan Diren Özgürleş”,” Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz!” “Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir”, sloganları atıldı.