Bursa Osmangazi’de işçi sendikaları BATİS-BAMİS tarafından iş cinayetlerine karşı Osmangazi metro istasyonu önünde basın açıklaması yapıldı. Bursa Devlet Hastanesi önünde toplanıp kent meydanına kadar yapılan yürüyüşün ardından yapılan basın açıklaması BATİS-BAMİS Eğitim ve Örgütlenme Daire Başkanı Metin Burak tarafından okundu.
Yapılan açıklamada 2005’te Bursa Özay Tekstil’de işyerinde çıkan yangın sonucu yaşamını yitiren 5 işçinin davasının sadece para cezasıyla sonuçlanmış olmasına yönelik tepkisini de dile getiren Burak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının fıtrat değil işçileri sömüren patronların sebep olduğu iş cinayetleri olduğunu belirtti.
2012’den bu yana iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin sayısının giderek arttığını istatiksel verilerle ifade eden Burak; devletin işyerlerini denetlememesi, yönetmeliklerin yetersiz kalması ve işçilerin taleplerinin dikkate alınmamasından dolayı “Devlet de en az katil patronlar kadar sorumludur!” dedi.
Basın açıklamasının ardından “Yaşasın sınıf mücadelemiz” sloganları atılarak eyleme son verildi.
Basın açıklamasının tam hali:
Basına ve kamuoyuna;
İş kazaları ve meslek hastalıkları kader, fıtrat değil; kapitalist devlet ile işçileri sömüren patronların sebep olduğu veya gerçekleştirdiği iş cinayetleridir.
İşyerlerinde alınmayan önlemlerden dolayı, işçiler öldükten veya ömür boyu engelli kaldıktan sonra değil, işçiler ölmeden ve ömür boyu engelli kalmadan, iş kazaları ile meslek hastalıklarının son bulmasını istiyoruz.
İşçi kardeşlerim;
Bundan on üç yıl önce 29 Aralık 2005’de Bursa Yaylacık mevkiinde faaliyet gösteren Özay Tekstil’de işçileri sigortasız ve kayıt dışı olarak günlük 8 saat yerine 16 saat çalıştırarak sömüren patron tarafından çıkarılan yangında 5 işçi kardeşimiz yakılarak öldürüldü.
29 Aralık 2005’de Özay Tekstil’de gece yarısı 5 işçi kardeşimizin öldürüldüğü cinayete 12 yıl verilen hapis cezasını 182 bin lira paraya çevirip on ikiye bölerek, işyerlerini denetlemeyen devlet de, en az katil patron kadar sorumludur!
İş cinayetleriyle ilgili yaptığımız tüm araştırmalar sonucu, iş cinayetlerinin son bulması için, her yıl süreklilik arz edecek şekilde bir mücadele günü belirlenmediğinden dolayı, 29 Aralık 2005’den itibaren işçi sendikası BATİS olarak sağlıksız yaşama, güvencesiz çalıştırılmaya, haksızlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa ve iş cinayetlerine karşı isyan ederek, işyerlerinde işçileri bilinçlendirip örgütleyerek, alanlarda eylem yaparak başlattığımız mücadeleyi 2008’den bu yana işçi sendikaları BATİS ve BAMİS olarak kapitalist devlet ile sömüren patronların sebep olduğu iş cinayetlerini önlemek ve yitirdiğimiz işçi kardeşlerimizi unutturmamak için mücadele veriyoruz.
İşçi kardeşlerim;
Kapitalist devletin çıkardığı kanunlar, işçileri sömüren patronlar tarafından “ister uygularım, ister uygulamam” mantığıyla, iş cinayetlerinin önlenmesi engelleniyor.
2003 Haziran’ında çıkarılan 4857 sayılı İş Kanunu ile 2012 Haziran’ında çıkarılan 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu ve diğer tüm düzenlemeler büyük oranda, işçi sağlığı iş güvenliği normlarının dışında ve sermaye güçlerinin lehine olmuştur.
Sömürü kaynaklı “maliyet-verimlilik-azami kâr” kıskacı, çalışma yaşamını ve çalışma hakkını, iş ve yaşam güvenliğini olumsuz bir şekilde belirlemektedir. İş güvenliği mühendisliği ve işyeri hekimliği uygulamaları daha yerleşmeden geriletilmiş olan mevzuat, tüm yargı kararlarına karşın piyasa ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu iş cinayetlerinin artması nedeniyle, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da çözüm olmamıştır. Yasa ilk gündeme geldiğinde üzerinde değişiklikler yapılması sırasında iş cinayetine dönüşen iş kazaları ile meslek hastalıklarının, bu yasa ve mevzuat ile önlenemeyeceği defalarca söylenmesine rağmen söylemleri ve ikazları dikkate almayan devlet yetkilileri de iş cinayetlerinin ortağı olmuştur!
Ayrıca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte iş güvenliği uzmanlığı, işyeri hekimliği ve diğer sağlık personelleri, patronların ücretli kölesi yapılarak, yönetmelikler defalarca değiştirilip iş cinayetlerinin önlenmesi engellenmiştir.
Yapılan araştırmalara ve tespitlere göre;
2013’de 191 bin 389 olan iş kazaları, alınmayan önlemlerden dolayı her yıl sürekli artış göstererek, 2017’de 359 bin 653’e yükselmiştir.
İş cinayetine dönüşen iş kazaları sonucu; 2012’de 878 işçi, 2013’de 1.235 işçi, 2014’de 1.886 işçi, 2015’de 1.730 işçi, 2016’de 1.970 işçi, 2017’de 2.006 işçi ve 2018’de yaklaşık 1.950 işçi kardeşimiz yaşamını yitirmiştir.
İş cinayetine dönüşen meslek hastalıklarında yaşamını yitiren işçi sayısı daha fazla olduğu için açıklanmıyor. Ayrıca ömür boyu engelli kalan işçi sayısı ise kat ve kat daha fazladır. İş cinayetinde işçilerin nasıl öldürüldüğü, iş cinayetinin nasıl işlendiği veya ömür boyu engelli kalanların durumunun ne olacağı, nasıl zor şartlarda yaşadığı kaç gazete tarafından haber yapılıyor? Yapamazlar, çünkü gazetelerin %90’ı işçileri sömüren patronlarındır.
İşçi kardeşlerim;
İşyerlerinde devlet tarafından ihmal edilerek yapılmayan denetimlerden, işçileri sömüren patronların almadığı önlemlerden, iş yükünün ağır oluşundan, kullanılan sağlıksız malzeme, alet ve kimyasallardan dolayı iş cinayetine dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları, kapitalist devletin uygulanmayan veya patronları koruyan kanunlarıyla önlenemez.
Ayrıca kapitalist devlet ve işçileri sömüren patronların, açlık sınırının altında sefalet ücreti olarak belirlediği asgari ücretle çalıştırılan işçiler, sağlıklı beslenemeyip meslek hastalıklarına karşı yenik düşerek, borçlarını ödeyemeyip iş kazalarıyla ilgili tehlikeyi göremeyerek, iş cinayeti sonucu hayatını yitirmektedir.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği işçilerin kontrolünde olmalı! İşyerlerinde iş cinayetine dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları beklentilerle değil, ancak sağlıklı, örgütlü ve güçlü sınıf mücadelesiyle önlenebilir.
Tüm zenginlikleri yaratan bizler, haklarımıza sınıf mücadelemizle sahip çıkarak,iş cinayetine dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıklarını ancak ve ancak işyerlerinde ve alanlarda yapacağımız sınıf mücadelemizle önleyebiliriz!
Sağlıklı yaşam hakkımız engellenemez!
Yaşasın sınıf mücadelemiz!
Yaşasın İşçi Sendikaları BATİS-BAMİS!