BATİS İşçi Sağlığı İş Güvenliği Seminerleri Sürüyor
Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS), işçi sağlığı ve iş güvenliği seminerlerinin ikincisini İstanbul Esenyurt’ta düzenledi.
20 Ocak Pazar günü Hoçvan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere yaklaşık 50 işçi katıldı. Etkinliğin ilk bölümünde Serpil Kemalbay tarafından “Sağlıklı, Güvenli, Güvenceli İş. Nerede, Nasıl, Ne Şekilde?” başlıklı bir sunum yapıldı. İşyerlerinde alınacak önlemlerle iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebileceğini belirten Kemalbay, kar hırsı ve denetimsizliğin ölümlerin temelinde yatan ana nedenler olduğunu vurguladı. Serpil Kemalbay, yüzde yüz önlenebilir nedenlerle gerçekleşen bu ölümlerin kader değil, kaza değil, cinayet olduğunu ifade etti. Maden kazalarının babadan oğla miras kaldığını da belirten Kemalbay, 9 işçinin yaşamını yitirdiği Kozlu’da 1983 ve 1992 yıllarında sadece 2 kazada 300’ün üstünde işçinin can verdiğini hatırlatarak bu durumun değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Sunumun devamında işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yasaların tanıdığı haklarla ilgili bilgi verilirken, yaş, cinsiyet, ırk, meslek farkı gözetmeksizin bütün işçilerin yaşama hakkının en yüksek düzeyde garanti altına alınması gerektiği belirtildi.
Kemalbay, “Anayasanın 60. maddesinde ‘Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir’ yazmasına rağmen kayıtsız, güvencesiz çalıştığı için bu haklardan yararlanamayan milyonlarca işçi var. Ev işçileri hem iş yasası kapsamı dışında, hem 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu dışında bırakılıyor” dedi.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda en başta işçilerin 200 yılı aşan mücadelelerinin etkili olduğuna dikkat çeken Kemalbay, iş güvenliği ve sendikal özgürlüklerin, örgütlü olmanın iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemedeki önemine dikkat çekti.
6331 sayılı yasada İş Güvenliği Kurullarında çalışan temsilcisi tanımlandığını, acil ve yakın tehlike görüldüğünde işçiye çalışmama hakkı tanındığını söyleyen Kemalbay, “fakat işçinin örgütsüz olması, iş güvenliğine sahip olmaması bu haklarını etkin bir şekilde kullanması önündeki engellerdir” dedi.
Konuşmasında, iş kazası halinde işçinin verileri toparlayarak sendikaya ulaştırmasının önemine de dikkat çeken Kemalbay, işçilerden şahit olduğu iş kazaları için harekete geçmelerini istedi. Bunun için “iş kazası olur olmaz cep telefonlarıyla olay yeri fotoğraflanmalı, şahitlerin isim, adres, telefon kaydedilmeli, olayı görenlerin ifadeleri yazılmalı, kaza özeti yazılmalı, sağlık raporu saklanmalı ve kopyası sendikaya verilmeli, son dönem çalışma dökümü yapılmalı (fazla mesai vs)” dedi.
Toplantının 2. bölümünde Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası avukatı Sevgi Evren iş yerlerinde yaşadıkları sorunlara dair söz alan işçilerin sorularını cevapladı. Evren, “İşçilerin çalıştıkları ortamı ve ağır çalışma koşullarını artık hayatlarının bir parçası olarak gördüklerini, öncelikli olarak bu kadar uzun çalışma saatlerinin ve mesleki risklere bu derece maruz kalmanın “normal” olmadığının kabul edilmesi gerektiğini” belirterek örgütlenmenin önemini vurguladı.
Yaklaşık bir saat süren soru-cevap bölümünün ardından etkinlik sona erdi.