2009 Yerel Seçimleri Yaklaşırken Beklentilerimiz
2009 yerel seçimleri gündemin merkezine doğru yerleşmeye başlıyor. Bundan sonra her geçen gün tempo artacak, git gide “seçimle yatılacak, seçimle kalkılacak.” Zaman kaybetmeden örgütümüzün yerel seçim gündemiyle ilgili hedefini, beklentilerini belirlemesi ve hızla buna uygun bir çalışma planı çıkartıp seçim çalışmalarına başlaması gerekmektedir. SODAP yürütmesi yaptığı son toplantıda yerel seçim süreciyle ilgili ilk değerlendirmesini yapmıştır. Buna göre:
1. İşçilerin, yoksulların, yok sayılanların kutbunu yaratma yolunda bir adım
Kapitalizmin krizinin faturası emekçilere ödettirilmeye çalışılırken her alandan yükselen ortak bir parola belleklerimizde yer etmeye başladı: “Krizin faturasını ödemeyeceğiz!” Laiklik, irtica vatan, millet diyerek yıllardır burjuva hesapların, didişmelerin ardına saf tutmaya zorlanan emekçiler, yeniden kendi saflarını yaratmanın, kendi dilleriyle konuşmanın, yaşamlarını ellerine almanın ipuçlarını veriyor. Krizin daha başında işgallerle, direnişlerle açığa çıkan bu tablonun, bıçak kemiğe dayandıkça hangi noktalara varacağını tahmin edebiliriz. Değil AKP iktidarının, toptan kapitalizmin ve onun tüm kurumlarının ipliğini pazara çıkartacak bir zemine ayağımızı basacağımız ortadadır.
Yerel seçimler böylesine önemli bir dönemin ön günlerine denk gelmiştir. 3 ay gibi kısa bir sürede belki bir anlamıyla “köklü sonuçlar” alınamayacaktır. Fakat emekçilerin, yoksulların sesini, örgütlenmesini, direnişini bu günden yarına büyütme adına bu adımın değerlendirilmesi son derece önemlidir. Yerel seçim çalışmalarına, büyük müsabakaya hazırlandığımız idmanlardan biri olarak bakılmalı, sonuna kadar idmanın hakkı verilmeli ter atılmalı, nefes açılmalıdır. Sokaklar bizleri beklemektedir.
2. Örgütleşmek, örgütlenmek ve hız kazanmak için bir adım
Örgütümüz yorucu, yıpratıcı bir sürecin sonunda sergilediği devrimci iradeyle iç sorunlarını büyük ölçüde aşarak yeniden yola koyulmuştur. Küresel ekonomik krizle açığa çıkan ve devrimci hareket açısından büyük olanaklar barındıran yeni döneme güçlü bir yanıt üretebilmek için, yaşadığımız durgunluk ve kriz sürecinin izlerini, alışkanlıklarını hızla aşıp, kolektif örgütsel irademizi bilememiz ve tempo kazanmamız gerekmektedir. Yapı bir anlamda yeniden “örgütleşecek” ve “örgütlenecektir.” Son dönemde çeşitli alanlarımızda sergilediğimiz pratik umut vericidir.
İşte 2009 yerel seçimleri de yapının “örgütleşme” ve “örgütlenme” adımlarına hız katma anlamında sonuna kadar değerlendirilecek ve boylu boyunca içerisinde yer alınacak bir fırsat olarak görülmeli, çalışmalarımız bir yönüyle de buna hizmet edecek tarzda örülmelidir. “Teorik/politik üretkenlik/yaratıcılık”, “ortak hedef”, “ortak ruh”, “kolektif irade””, birbirine güç veren örgütsel ilişki”, “dinamik/hareketli bir örgütsel yapı”, “disiplin”, “hedefe kilitlenen planlı çalışma” ve “tempo”, örgütsel karakterimiz haline getirilmelidir.
3. Umut verecek iş ve güç birliklerinin yaratılmasında bir adım
Devrimci hareket döneme daha güçlü yanıtlar üretebilme adına “devrimci güç birlikleri yaratma” görevini de önüne koymalıdır. Uzun süredir bağımsız taktik plan inşa edemeyen, tıkanan, gündelik pratiklerle kendini tekrarlayan devrimci hareket, bu sorununu/zaafını aşabildiği ve bağımsız bir taktik plan ortaya koyabildiği oranda başarılı güç birlikleri yaratabilmenin zeminini, şansını da yakalamış olacaktır. Önümüzdeki dönem bu anlamda olanaklar sunmaktadır.
Yerel seçim sürecinde de çeşitli düzeylerde güç birliği girişimleri yaşanacaktır. Bu girişimlerin her birinde açığa çıkacak başarılar, daha kapsamlı güç birliklerinin yolunu açması anlamında son derece önemlidir. Ne yazık ki tersi de doğrudur; bu anlamda yaşanacak başarısızlıklar birlikte iş yapma umutlarını daha da öteleyecektir. Bu bilinçle örgütümüz, bulunduğu alanlarda atılacak güç birliği adımlarının başarısı için de emek harcayacaktır.
4. İnkârcı, imhacı ittifakın restini boşa çıkarma adına bir adım
Onca tepişmenin ardından AKP kapatma davasından bu yana açığa çıkan siyasi tablo, Genel Kurmay ve Siyasal İslam arasında yaşanan bir uzlaşmaya işaret etmektedir. Gerçekten de en azından şimdilik bir süredir tansiyon düşmüş, başta Kürt sorunu olmak üzere çeşitli iç ve dış politik gündemlerde “al gülüm ver gülüm” bir vaziyet alınmıştır. Bu ittifakın “Kürt sorununda inkârcı, imhacı, militarist çözüm” konusunda tam bir uzlaşma içerisinde oldukları görülmektedir.
Yerel seçimler yaklaşırken Başbakan Tayyip Erdoğan bu ittifakın gücüne yaslanarak restini çekmiş, Diyarbakır ve Tunceli Belediyelerini alma iddiasında bulunmuştur. İnkârcı bloğun bu restine Kürt halkı da yanıtını sokakta vermiş, bu işin o kadar da kolay olmayacağını dosta düşmana göstermiştir. Bu haliyle 2009 yerel seçimleri, Kürt illerinde tam bir referandum havasında geçecektir. İnkârcı blok, tüm gücüyle sürece bu mantıkla yüklenmektedir. Kürt hareketinin yaşayacağı başarısızlığın kuşkusuz Türkiye Devrimci Hareketi’ni de ciddi anlamda zorlayacak sonuçları olacaktır. Tersi de doğrudur; inkârcı bloğun püskürtülmesi, onların toptan yıpranışlarını da hızlandıracak, ezilen halklara nefes alacağı bir alan açacaktır.
Örgütümüz yerel seçim sürecinin bu yönünün de bilincinde olarak kardeş Kürt Halkı’yla maddi manevi elinden gelen tüm dayanışmayı gösterecektir.
* * *
Yürütmemiz önümüzdeki günlerde yerel seçim çalışmalarında değerlendirilmek üzere “Yerel Yönetimlere Nasıl Bakıyoruz” başlıklı bir değerlendirme hazırlamaktadır.
* * *
Tüm yoldaşlara başarılar dileriz. Yolumuz açık olsun…
23 Aralık 2008
SODAP
Sosyalist Dayanışma Platformu