21.12.2007 Tarihli SODAP Basın Açıklaması
Kürt Halkına Bomba, Türk Emekçilerine Zam Yağıyor…
BOMBALAMALARA, OPERASYONLARA KARŞI HALKLARIN ORTAK MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM!
Toplumu laik-şeriatçı, alevi-sünni, Kürt-Türk ayrımıyla cephelere bölerek kendi aralarındaki klik çatışmasını yürüten egemenler, Kürt ulusunun inkâr ve imha politikasında irade birliğini sağladı. Bunun ilk görüngüsü savaş tezkeresinin Meclis’ten geçirilmesi oldu. Bu tezkere Kürt ulusuna ve bununla birlikte tüm ilerici ve devrimci güçlere karşı da bir savaş ilanıdır.
Geliştirilen linç politikalarının yarattığı atmosferde DTP’ye kapatma davaları açıldı, parti binaları saldırılara uğradı. DTP’li vekiller dava kıskacına alındı. Uzun zamandır körüklenen savaş çığırtkanlığının sonucu olarak, Güney’deki dağlar ve köyler bombaladı. Bu bombardımanda 15’ten fazla köy zarar gördü. Ardından sınır ötesi kara harekâtına girişildi. Tüm bu süreçlerde sınırın berisindeki operasyonlar aralıksız sürdürüldü. En son DTP Eş Genel Başkanı Nurettin Demirtaş Avrupa’dan gelir gelmez, zorlama bir gerekçe yaratılarak apar topar tutuklandı. Açıktır ki, ABD ve kimi bölge güçlerinden de icazet alınarak Kürtlerin örgütlü gücünün tasfiye edilmesi ve halkının katledilmesi kararı verilmiştir. Kürtlerin en demokratik taleplerini görmezden gelen devlet, yeni ittifak ve tasfiye planlarıyla her alanda Kürt halkına karşı inkâr ve imha politikası uyguluyor. Bu güne kadar Kürtlerin tüm barış ve demokrasi taleplerine devletin verdiği yanıt operasyon ve tutuklama furyası oldu. AKP de bu furyaya katıldı ve bu dönemin savaş hükümeti olarak, Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştirmekte devam ediyor. TÜSİAD’ın bile “artık satacak bir şey kalmadı” itirafında bulunduğu “rekabet gücü”nün yıkıma uğradığı çığlığını yükselttiği bir ortamda AKP hükümeti başka bir savaşın da hükümeti olacaktır.
Bu savaşın vuracağı hedef hepimiz için aşikârdır: Maliyetleri düşürmek için ücretlere, işçi haklarına, hak taleplerine karşı savaş yükseltilecektir. Vergiler artırılacak, mal ve hizmetler daha da pahalanacaktır. Uzun süredir başlamış olan bu savaş önümüzdeki dönem hız kazanacaktır. AKP iktidarı, Kürt halkına vuracağı darbe ile Türk emekçilerine vuracağı darbeyi perdelemeyi, bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Kürt halkı ve örgütlülüğü bugün emperyalistlerle Türk egemenlerinin uzlaştığı bu inkar ve imha siyasetine, operasyonlara ve bombalamalara karşı “demokrasi ve özgürlük değerlerini” bedeli ne olursa olsun savunacağını dosta düşmana açıklamıştır.
Biz Türkiyeli sosyalistlere, devrimcilere, demokratlara, kendine insanım diyen herkese düşen görev bu mücadelenin yanında olmaktır. Bu hem kardeşlik görevimizdir. Hem de ortak çıkarlara ve ortak düşmana sahip olmanın omuzlarımıza yüklediği bir mücadele sorumluluğudur. Hiçbirimizin bu görevden, bu sorumluluktan geri durma hakkı yoktur.