14 Eylül Pazar Günü Kadıköy’de Miting: “Darbeciler Yargılansın, Kontrgerilla Dağıtılsın”
12 Eylül faşist darbesinin 28. yıldönümünde bir araya gelen çok sayıda kurum tarafından miting düzenleniyor. “Darbeciler Yargılansın, Kontrgerilla Dağıtılsın” ana sloganıyla 14 Eylül Pazar günü Kadıköy’de gerçekleştirilecek miting saat 13.00’de başlayacak.
Mitingin düzenleyicileri arasında bulunan SODAP, miting öncesinde bulunduğu tüm alanlarda hazırlık çalışmaları yürüterek mitinge tüm gücüyle katılma kararı aldı.
Mitingle ilgili olarak kurumlar tarafından yapılan ortak açıklama şöyle:
12 Eylül’den Ergenekon’a KONTRGERİLLA dağıtılsın, DARBECİLER yargılansın!
28 yıl önce tanklar sokakları esir aldı. “Asayişi sağlamak” adına tüm demokratik haklar ve özgürlükler postalların altında çiğnendi. Binlerce devrimci, demokrat emekçi ve yurtsever işkenceden geçirildi, sokaklarda ve hapishanelerde canice katledildi. Grev çadırları söküldü, sendikacılar hapsedildi. Demokrat, ilerici öğretim üyeleri üniversitelerden atıldı, YÖK’le üniversitelere kışla düzeni getirildi. Milyonlarca insan fişlendi.
Emperyalist tekellerin ve işbirlikçisi TÜSİAD’ın sömürü ve sosyal yıkım boyunduruğu olan 24 Ocak kararları, halka cuntayla dayatıldı. İşçi sınıfına ve emekçilere ardı ardına çıkartılan yasalar ile ekonomik ve sosyal saldırılar gerçekleştirildi. Özelleştirmeler ve neo-liberal politikalar sonucu işsizlik, açlık ve yoksulluk daha fazla arttı.
Başta 1982 Anayasası olmak üzere, demokratik hak ve özgürlükleri yok eden, devletin silah taşıyan bütün kurumlarını, ordu ve polisi sınırsız yetkilerle donatan, yargıyı daha da bağımlı hale getiren onlarca yasa ve yönetmelik bu dönemin eseridir.
Emperyalist sermayenin özelleştirme saldırısının gönüllü ajanları haline getirilen bütün hükümetler, işçilerin ve emekçilerin hayatını açlık ve yoksullukla tanımlanan bir çizgiye çekmenin aleti olmuştur. IMF ve Dünya Bankası başta olmak üzere uluslararası sermayenin bütün kurumları ülke ekonomisi üzerinde tek karar sahibi kurumlar haline gelmiştir.
Uluslararası planda ABD’nin boyunduruğu güçlenmiş, bölgemizdeki bütün sorunlarda emperyalizmin ihtiyaçlarını gözeten bir politika uygulanmaya başlamıştır. Türkiye komşuları için bir tehdit haline getirilmiş, bölge halklarına karşı her saldırgan uygulamada başrol oynatılmıştır.
İşçi ve emekçilerin elinden grev silahı alınmış, sendikalar felç edilmiş, milyonlarca işçi örgütsüz, sigortasız çalışmaya zorlanmış, sömürü katmerleşmiştir. Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için yıllardır mücadele eden kamu emekçilerinin önüne sayısız engel dikilmiş, mücadeleci emekçiler yasa dışı baskılara maruz bırakılmıştır.
Kürt halkının demokratik hak ve özgürlükleri için öne sürdüğü tüm talepler ağır baskıların, katliamların, suikastların uçurumunda boğulmak istenmiş, haklı ve meşru tüm talepler kanla susturulmaya çalışılmıştır.
Üniversiteler YÖK cenderesine sıkıştırılmış, bilimsel, demokratik eğitim yerine baskıcı, gerici, bilim dışı bir sistem kurulmuştur. Öğrenciler ÖSS cehennemine hazırlık içinde tüketilecekleri bir sömürü ağına teslim edilmişlerdir.
12 Eylül’ün üzerinden geçen 28 yıla rağmen, darbeci generaller halka karşı işledikleri bu suçların hesabını hala vermediler.
12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle inşa edilen düzen, kimi değişiklerle bugün de sürdürülüyor. Kontrgerilla, bu düzenin ayrılmaz parçası olarak son yenilenme harekâtıyla birlikte görevinin başındadır. Bizzat emperyalizme hizmet eden CİA tarafından NATO eliyle kurdurulan, her darbeden sonra daha güçlü kurumsallaştırılan kontrgerilla, Sivas’tan Gazi’ye, Şemdinli’den Koşuyolu’na kadar pek çok kitle katliamına imzasını attı, Kürt halkına karşı da en vahşi biçimde kullanıldı.
Bugün Ergenekon operasyonuyla ortaya saçılan pislikler, kontrgerilla gerçeğinin sadece küçük bir kısmıdır. Ergenekon 6-7 Eylül olaylarıdır, Ergenekon faşist MHP’yle birlikte organize edilen Maraş, Çorum, Malatya Katliamlarıdır, Ergenekon 12 Eylül’dür, Ergenekon Sivas, Gazi Katliamlarıdır, Ergenekon Şemdinli’dir, Ergenekon Hrant Dink’in katledilmesidir… En son olarak da Güngören katliamında acıyla gördüğümüz üzere, kontrgerilla hala işbaşındadır.
Yeni Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt’ın Şemdinli bombacılarını “iyi çocuklardır” deyip sahiplenmesi gibi, Ergenekon sanıklarını cezaevinde ziyaret ettirerek sahiplenmiş, bu operasyonun da sınırlarını belli etmiştir. Biliyoruz ki, AKP hükümeti ne darbecileri yargılamak ne de kontrgerillayı dağıtmak niyeti taşımamaktadır.
Biz aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak kontrgerilla dağıtılmadan, darbecilerden hesap sorulmadan, 12 Eylül Anayasası yırtılıp atılmadan bu topraklarda özgürlükten de adaletten de söz edilemeyeceğini söylüyoruz.
Bu amaçla, 12 Eylül’ün 28. Yıldönümünde “12 Eylül’den Ergenekon’a KONTRGERİLLA dağıtılsın, DARBECİLER yargılansın!” talebi etrafında 14 Eylül 2008 Pazar günü İstanbul’da düzenleyeceğimiz mitinge tüm halkımız davet ediyoruz.
Mitingi Düzenleyen Kurumlar
Alınteri, Antikapitalist, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Devrimci Hareket, Devrimci İşçi Partisi Girişimi (DİP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Halk Kültür Merkezleri (HKM), Halkevleri, Kaldıraç, Köz, ODAK, Marksist Bakış, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Partizan, Proleter Devrimci Duruş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Sosyalist Parti Girişimi (SPG), Teori ve Politika, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP), 78’liler Girişimi, Devrimci 78’liler Federasyonu, DİSK Limter-İş, DİSK Sine-Sen, İHD, KESK Şubeler Platformu, Özgür Demokratik Alevi Hareketi, Pir Sultan Abdal Dernekleri, Tekstil-Sen, Uluslararası İşçi Dayanışma Derneği(UİDDER)