Kadın ve LGBTİ+ Politikamız

Kadın Kurtuluş Mücadelesi ve LGBTİ+ Politikamız

SODAP, patriyarkanın bir kurucu egemenlik sistemi olduğu tespitinden hareketle kadın kurtuluş mücadelesindeki politik hattını oluşturur.

Kadınlar ve erkekler egemenlik ilişkisi içindedirler. Egemen olan erkekler ve ezilenler ise kadınlardır. Hangi ulusa, hangi sınıfa, hangi ırka veya hangi toplumsal kesime ait olursa olsun, bütün kadınlar kadın olmaktan kaynaklı ezilmektedir. Egemen erkekler kadınların emeğine, kimliğine, bedenine el koymaktadır. Yine erkek egemen toplum biçimleri kadınların bedenini, emeğini, kimliğini denetlemektedir.

SODAP, erkek egemen sistemin (patriyarkanın), toplumun her alanında kök salmış sistematik bir egemenlik biçimi olduğunu kabul eder. Platformumuz erkek egemenliğin özgül bir ezme ve sömürü biçimi olduğundan hareketle, kadınların toplumsal açıdan maruz kaldığı her türlü ezilme ve sömürülme ilişkisinde kadınlardan yana tutum alır. Kadınların özgürleşme (kurtuluş) mücadelesini destekler, bunun kazanılması için mücadele eder. SODAP, başta kendi içindeki cinsiyetçilikle mücadele olmak üzere tüm cinsiyetçi egemenlik biçimlerine, ilişkilere, dile, söyleme ve ideolojiye karşı mücadeleyi görev bilir.

SODAP, kadınların kurtuluş mücadelesinin erkeklerden bağımsız, örgütsel, politik, ideolojik bir ayrılığa sahip olması gerektiğini kabul eder. Sermayeden, sistemden, erkeklerden bağımsız kadın hareketi sayesinde cinsiyet temelli ayrımcılığın ve ezilmişliğin ortadan kalkacağını savunur.

Patriyarkal kapitalist sistemin egemen olduğu tarihsel koşullar içindeyiz. Kapitalizmden önce de var olan patriyarka, tarihsel olarak değişim dönüşüm geçirmektedir. Günümüzde, patriyarka, ayrı bir egemenlik sistemi, bir ilişkiler bütünü ve hayatın pek çok farklı alanında kurumsallaşmış bir yapı olarak kapitalizmle iç içe geçmiştir. Bu iki sistem birbirini beslemiş, zaman zaman eklemlenmiş zaman zaman da bazı durumlarda çelişkiler barındırmış, ayrı işlemiştir. Patriyarkal kapitalizmin yaşam bulduğu koşullar içinde, yani birbirine indirgenemeyen ikili bir egemenlik sistemi içinde, sadece bir egemenlik biçimini savunmak yani sadece kapitalizme karşı olmak ya da sadece patriyarkaya karşı olmak kadınların kurtuluşunu sağlamayacaktır. Kadın kurtuluş mücadelesinde bütünlüklü feminist bir politikanın uygulanması gereklidir. Bu perspektiften yola çıkan SODAP’lı kadınlar kapitalizmin ve patriyarkanın iş birliği karşısında sosyalist feminist mücadele hattını savunur. Kapitalizmi yıkma, sınıfsız bir topluma ulaşma mücadelesi veren SODAP patriyarkaya karşı mücadelede bağımsız kadın hareketinin varlığını gerekli görür. Erkeklerin kadınların bedeni, emeği, kimliği üzerindeki egemenliğinin son bulması, sınıfsız bir topluma ulaşılmasının ötesine geçen bir mücadeleyle gerçekleşebilecektir. Platformumuz sadece kadınların oluşturduğu, başka politik hareketler içinde erimeyen, patriyarka yıkılana dek sürekli bir mücadeleyi gerekli gören bağımsız feminist politikayı benimser.

Sistemden, erkeklerden, sermayeden bağımsız feminist örgütlenme, bağımsız kadın hareketinin varlığı olmadan kadınların gerçek kurtuluşuna kavuşamayacaklardır. SODAP’lı kadınlar bulundukları devrimci, örgütlü, sosyalist yapının içinde de cinsiyetçiliğin ve erkek egemenliğinin sınırlarını zorlayan, cinsiyetçi siyaset yapma biçimlerini sorgulayarak değiştirip dönüştüren ve kadınlar olarak birbirinden güç alan bir politikayı olmazsa olmaz olarak görürler.

İçinde yaşadığımız kapitalist toplumda, toplumsal üretim için harcanan emekle yeniden üretim için harcanan emek birbirinden ayrışmıştır. Yani işçiler dışarıda ücretli emek karşılığı toplumsal üretim yaparken, evde kadınlar yeniden üretim için karşılıksız emek harcarlar. Sistemin bütün yükünü taşıyan kadınlardır kapitalist toplumda. Evde ücretlendirilmemiş, değer olarak görülmeyen emekleriyle kapitalist sömürü mekanizmaları için üretimde bulunurlar, hem de iş piyasasına çıktığında düşük ücretle, prestiji düşük, kayıt dışı, güvencesiz işlerde çalıştırılırlar.

Kadının ev içinde harcadığı karşılıksız emeğin görünmemesi, kadının kapitalist pazar içinde yaptığı işleri de değersiz kılar. “Kadın işi” denilen bakım ve temizlik işleri düşük olarak ücretlendirilir, sosyal güvenceden yoksun bıraktırılır. Kadınların diğer iş kollarında yönetici kademelerde bulunması çok zordur. Erkek egemenliğinden beslenmiş ve ona yeni sömürü biçimleri katmış kapitalist toplum içinde kadın, sistemin bütün yükünü taşır ve en ağır sömürü koşullarını yaşar. En önce kadınlar yoksullaşır, güvencesiz, düşük ücretli, esnek, kayıt dışı çalışma koşullarına mahkûm edilir. Üretimin kuralsızlaşması, esnekleşmesi ve yarı zamanlı güvencesiz işlerin yaygınlaşması en çok onları etkiler. Ev eksenli üretim, ücretli ev ve bakım işçiliği gibi enformel çalışma biçimlerine çekilen kadınların ücretleri ve çalışma koşulları, onların aileden bağımsızlaşmasına izin vermez. SODAP, patriyarkal kapitalizmin bugün aldığı biçimlere, kadının bedeni ve emeği üzerindeki tahakküm kurma biçimlerine ve saldırılara karşı kadın hareketi tarafından geliştirilen politikaları destekler, savunur, güçlendirir.

SODAP, kadının ev içerisindeki emeğini gören, kadın bedenine yönelik saldırı ve sömürüyle mücadele eden, sadece kapitalizmle savaşmanın yetmeyeceğini bilen, dayatılan ikili cinsiyet rejiminin ve heteroseksizmin karşısında olan politikalarla, her türlü ezme ezilme ilişkisinden kurtuluşun mümkün olduğunu savunur. İçinde yaşadığımız patriyarkal kapitalist topluma karşı kadınların ve erkeklerin ev-bakım işlerini ortaklaşa yaptığı, kadınların ev içindeki karşılıksız emeğinin ortadan kalktığı, toplumsal üretimde cinsiyet ayrımcılığının olmadığı, anneliğin kutsanmadığı, erkeklere göre cinselliğinin tanımlanmadığı ve heteroseksizmin aşıldığı bir toplumsal yaşam mücadelesini savunur ve destekler.

İçinde yaşadığımız sistemde, lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ+) kimlikler eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkından mahrum bırakılmaktadır. LGBTİ+’ların sağlık, eğitim, barınma ve çalışma haklarına erişimleri engellenmeye çalışılmaktadır. Hatta şeytanileştirilerek bir bütün olarak sosyal hayatın dışına atılmak istenmektedirler. Heteroseksüellik zorunluluk olarak dayatılmakta, nefret söylemi ve nefret suçları güçlendirilmektedir.

LGBTİ+’lar homofobik, transfobik, bifobik yaklaşımlar/engellemeler/saldırılarla karşı karşıya kalmaktadır. Taciz, tecavüz, şiddetin her türlüsü ve nefret cinayetleri, yaşamlarının olağan durumları hâline getirilmektedir.

Herkes, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi ne olursa olsun, eşit haklara sahiptir. Herkes kimliğinden ve kimi nasıl sevdiğinden onur ve gurur duyabilmelidir.

SODAP, heteroseksüelliği tek normal, üstün, doğal, meşru cinsel yönelim olarak gören ve zorunlu bir norm olarak dayatan heteronormativenin karşısındadır. Heteroseksüel olmayan cinsellikleri marjinalleştiren, sapkın kategorisine yerleştiren, değersizleştiren, baskılayan ve her türlü şiddet yöntemini kullanarak yok etmeye çalışan sistemle mücadeleyi esas alır.

LGBTİ+’ların kurtuluşu, eşit, özgür, güvenli, şiddetsiz bir toplum içinde yaşayabilmeleri için mücadele eder. Bağımsız bir özne olarak gelişen LGBTİ+ hareketinin mücadelesini destekler, heteroseksizmin aşıldığı bir sosyalist toplumun inşasını hedefler.