Gençlik

Üniversiteler, insanlığın ve doğanın yararına bilimsel bilginin üretileceği kurumlar olmalıdır. Bilimsel bilgi üretilebilmesinin ön koşulu özgür düşüncedir. Yaratıcılık ve bilimsel bilgi, ancak özgürlük ikliminde boy verir ve hakikatin izi sürülerek inşa edilebilir.

SODAP, akademisyenlerin ve öğrencilerin akademi ortamındaki tüm çalışmalarının özgür olmasını, düşüncelerini ve bilimsel ürünlerini özgürce halkla paylaşabilmelerini ve bu özgürlüklerin güvence altına alınmasını savunur.

Kapitalist sistemin ana ilkesi, sermayenin durmaksızın büyütülmesidir. Sistemin bu mantığının bir gereği olarak tüm toplumsal ve doğal alanlar metalaşmaya ve sermayenin talanına açılmalıdır. Üniversiteler ve bilim de sömürü sisteminin yeniden üretiminin hizmetinde tutulmalıdır.

SODAP, kâr için değil, halk ve doğa için bilimi savunur.

Eğitime ve bilgiye ulaşma hakkı yasalarla herkese tanınıyor olsa da gerçeklik böyle değildir. Her şeyin metalaştırıldığı günümüzde eğitim de hak olmaktan çıkmış, alabildiğine metalaşmış, maddi olanaklara göre yararlanılabilecek bir ayrıcalığa dönüşmüştür. Eğitim sistemi, bilim üretmek ve insanların çok yönlü gelişimlerini sağlamak yerine her yönüyle sınav yarışına endeksli hale getirilmiştir. Sınıfsal ayrımları belirginleştiren bu sistem, adaletsizliği her geçen gün genişletip, derinleştirmektedir.

SODAP, üniversite eğitiminin bir avuç gencin sahip olduğu ayrıcalık değil, tüm halkın eşit olarak yararlanabileceği bir hak olmasını savunur. Bu nedenle eğitim parasız olmalı ve üniversiteye giriş sınavları kaldırılmalıdır. Hiç kimse herhangi bir nedenden dolayı öğrenim ve bilimsel-sanatsal-felsefi üretim hakkından mahrum bırakılmamalıdır.

Eşitlikçi, farklılıkları tanıyan ve değer veren, özgürlükçü, bilimsel, parasız, sınavsız, anadilinde, demokratik, katılımcı eğitim, bir üniversitenin taşıması gereken temel nitelikler olmalıdır. Kapitalist sistemin üniversitelerine karşı bu ilkeler temelinde bir eğitim sistemine sahip üniversiteler için mücadele edilmelidir.

SODAP, eşit, özgür, parasız, bilimsel, anadilinde eğitimi savunur.

Kapitalizmin otoriter rejimlerinde üniversiteler, “seçilen” değil “atanan” ve kendisini atayanlara biat eden yöneticiler tarafından yönetilmekte, üniversite bileşenleri üniversite yönetiminde söz ve karar hakkından yoksun bırakılmaktadır. Öğrenciler, bilimsel üretimden üniversitelerin yönetimine, akademideki tüm süreçlerde özneleşme olanağından mahrum kılınmaktadır.

SODAP, üniversite yönetiminin üniversite bileşenleri tarafından sağlanmasını savunur. Bu anlayışla, akademisyenlerin, öğrencilerin, emekçilerin özne olduğu, katılımcı, demokratik bir yönetim modeli benimsenerek “üniversite meclisleri” oluşturulmalıdır.
Üniversite gençliği, toplumsal mücadeleler tarihinde Türkiye ve dünyada özel bir yere sahiptir. Eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinde, üniversiteliler kritik momentlerde öne atılarak mücadeleyi güçlendiren bir pozisyon almıştır. Üniversite gençliği, Dev-Genç’ten, Öğrenci Dernekleri’nden günümüze öz örgütlerini inşa ederek mücadele tarihinde kendisini var edegelmiştir.

SODAP, “özgür bilim, demokratik üniversite” mücadelesini yürüten üniversite gençliğinin öz örgütlerini yaratmasını önemser ve bu çabaya omuz verir.