16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıl dönümleri. Beyazıt Katliamı ’nın üzerinden 43 yıl geçti. İstanbul Üniversite’nin devrimci öğrencileri ülkücü faşistlerin devlet destekli saldırılarına karşı kendilerini korumak için okuldan toplu
Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve onurlu çözümü yerine inkâr imha siyasetine hız verenler Gare’ye zafer çığlıklarıyla gidip büyük bir insanlık dramıyla döndüler. Orada yaşananlar aydınlatılması gereken karanlık bir dehşet tablosudur..
İktidarın küçük ortağı MHP’nin ayaklarını bastığı yer Maraş’ın kanlı sokaklarıdır. MHP’nin AKP ile buluştuğu en önemli kavşak da burasıdır. 19-26 Aralık 1978’de Maraş’ta yaşananlar, Türkiye siyasi tarihinin en kara sayfalarından
Saray rejimi tarafından, HDP’yi etkisiz kılmayı hedefleyen ve halkların iradesini hedef alan yeni kapsamlı bir siyasi operasyonla yüz yüzeyiz. Siyasi iktidar, bu operasyonla ekonomik, siyasi ve ideolojik zeminlerde yaşadığı tıkanıklığını,
Çok yönlü krizlerle sarsılan ülkemizde savaş politikaları egemen sınıflar tarafından bir yönetme aracı olarak kullanılmaktadır. Küresel güç dengelerinde ortaya çıkan kimi boşlukları kendisi için fırsat olarak görme körlüğü, içeride yaşanan
1 Eylül, 1939 faşist Alman Reich’ının Polonya’yı işgal ederek 2. Dünya Savaşı’nı başlatmasının tarihidir. 2. Dünya Savaşı neredeyse yarısı Sovyetler Birliği vatandaşı 60 milyon insanın ölümüyle sonuçlanan büyük bir yıkım
Saray rejimi, halkın iradesini hedef alan ve HDP’yi etkisiz kılmayı hedefleyen siyasi operasyonlarına hız kesmeden devam etmektedir. Ekonomide ve siyaset alanında yaşanan kriz, pandemi süreciyle derinleşerek bir sınırın eşiğine gelmiştir.
Saray rejimi, salgın sürecinde derinleşen ekonomik ve siyasi krizden ötürü daha da otoriter yönetme biçimlerine başvurma ihtiyacı içine girmiştir. HDP’li Siirt, Iğdır, Kurtalan ve Baykan Belediyelerine kayyım atanması bu durumun
İnsanlık tarihinin olağanüstü bir döneminde 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Kapitalizmin yarattığı ekonomik ve ekolojik yıkım, yeryüzünü bugünlerin sarsıcı tablosuna taşıdı. Pandemi süreci, bu çok boyutlu yıkımı gözler önüne serdi.Salgın günlerinde
Yaşasın 1 Mayıs!Ekonomik istikrarsızlık, şiddet, eşitsizlik ve yoksulluk yaratan iktidar sahipleri ve zenginler, insani felaketlerin yaşanmasına neden oluyorlar. Covid-19 salgını ile onların doymak bilmez kar hırsı için gerçekleştirdikleri doğa tahribatının
